2- Davalarda Anlaşma
ve Helalleşme
1. Ümmü Seleme
- - (-)
15992- ümmü Seleme der
ki: Miras konusunda anlaşmazlığa düşen Ensar'dan iki adam Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi. Ancak delil olarak ellerinde
iddialarından başka bir şey bulunmuyordu. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: "Davalarınızla bana geliyorsunuz. Bilin ki ben de
bir insanım. Taraflardan biri olabilir ki kendini diğerinden daha iyi bir
şekilde savunabilir. Ben de taraflardan duyduklarıma göre hüküm veriyorum. Her
kime böylesi bir şekilde (aslında) müslüman kardeşinin hakkı olanı vermişsem
sakın onu almasın. Çünkü ben o kimse için ateşten bir parça vermiş gibi olurum.
Kıyamet gününde de bu ateş parçası boynuna dolanmış bir şekilde gelir.''
Bunun üzerine bu iki
adam ağlamaya ve her biri: "Ben hakkımı kardeşime veriyorum" demeye
başladı. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Madem birbirinize öyle
diyorsunuz o zaman malı ikiye bölünı hakka niyet ederek kura çekin ve her
ikiniz de payına düşen için diğeriyle helalleşsin'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
(3584-5), Ebu Ya'la (6897) ve İbnu'I-Carud (1000) rivayet ettiler.
16629 (6)'da tekrar
edecektir.
2. Ebu Hureyre
- - (-)
15993 (1)- Ebu
Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Kişinin başkasının malı veya onuru konusunda bir haksızlığı
olmuşsa bunun karşılığı dinarı ve dirheminin bulunmayacağı bir günde (kıyamet
gününde) kendisinden alınmadan (ölmeden) önce gidip onunla helalleşsin. Zira o
günde şayet iyilikleri varsa iyiliklerinden alınıp karşı tarafa verilecektir.
İyilikleri yoksa da karşı tarafın kötülüklerinden alınıp kendisine
yüklenecektir.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(2449, 6534), Tirmizi (2419) ve İbn Hibban (7361) rivayet ettiler.
24419 (1)'de tekrar
edecektir.
15994 (2)- Ebu
Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Kişinin başkasının onuru veya malı konusunda bir haksızlığı
olmuşsa bunun karşılığı dinar ve dirhemin bulunmayacağı bir günde (kıyamet
gününde) kendisinden alınmadan (ölmeden) önce bugün (hayattayken) gidip onunla
helalleşsin. Zira o günde şayet salih amelleri varsa haksızlığı kadarıyla
alınıp karşı tarafa verilecektir. Böylesi amelleri yoksa da karşı tarafın
kötülüklerinden alınıp kendisine yüklenecektir.''
[Sahih]
15995 (3)- Ahmed der ki:
Yezid bunu Bağdat'ta bize: ''... Dinar ve dirhemin olmadığı bir günde...''
lafzıyla rivayet etti. Ravh da aynı isnadla bunu: " ... Bunun karşılığı
dinar ve dirhemin bulunmayacağı bir günde kendisinden alınmadan ...''
ibaresiyle aktardı.
[Sahih]