MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

SULH VE KOMŞU HAKKI

<< 2168 >>

2- Davalarda Anlaşma ve Helalleşme

 

1. Ümmü Seleme

 

- - (-)

15992- ümmü Seleme der ki: Miras konusunda anlaşmazlığa düşen Ensar'dan iki adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e geldi. Ancak delil olarak ellerinde iddialarından başka bir şey bulunmuyordu. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Davalarınızla bana geliyorsunuz. Bilin ki ben de bir insanım. Taraflardan biri olabilir ki kendini diğerinden daha iyi bir şekilde savunabilir. Ben de taraflardan duyduklarıma göre hüküm veriyorum. Her kime böylesi bir şekilde (aslında) müslüman kardeşinin hakkı olanı vermişsem sakın onu almasın. Çünkü ben o kimse için ateşten bir parça vermiş gibi olurum. Kıyamet gününde de bu ateş parçası boynuna dolanmış bir şekilde gelir.''

Bunun üzerine bu iki adam ağlamaya ve her biri: "Ben hakkımı kardeşime veriyorum" demeye başladı. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Madem birbirinize öyle diyorsunuz o zaman malı ikiye bölünı hakka niyet ederek kura çekin ve her ikiniz de payına düşen için diğeriyle helalleşsin'' buyurdu.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (3584-5), Ebu Ya'la (6897) ve İbnu'I-Carud (1000) rivayet ettiler.

16629 (6)'da tekrar edecektir.

 

 

2. Ebu Hureyre

 

- - (-)

15993 (1)- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kişinin başkasının malı veya onuru konusunda bir haksızlığı olmuşsa bunun karşılığı dinarı ve dirheminin bulunmayacağı bir günde (kıyamet gününde) kendisinden alınmadan (ölmeden) önce gidip onunla helalleşsin. Zira o günde şayet iyilikleri varsa iyiliklerinden alınıp karşı tarafa verilecektir. İyilikleri yoksa da karşı tarafın kötülüklerinden alınıp kendisine yüklenecektir.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Buhari (2449, 6534), Tirmizi (2419) ve İbn Hibban (7361) rivayet ettiler.

24419 (1)'de tekrar edecektir.

 

 

 

15994 (2)- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kişinin başkasının onuru veya malı konusunda bir haksızlığı olmuşsa bunun karşılığı dinar ve dirhemin bulunmayacağı bir günde (kıyamet gününde) kendisinden alınmadan (ölmeden) önce bugün (hayattayken) gidip onunla helalleşsin. Zira o günde şayet salih amelleri varsa haksızlığı kadarıyla alınıp karşı tarafa verilecektir. Böylesi amelleri yoksa da karşı tarafın kötülüklerinden alınıp kendisine yüklenecektir.''

 

[Sahih]

 

 

 

15995 (3)- Ahmed der ki: Yezid bunu Bağdat'ta bize: ''... Dinar ve dirhemin olmadığı bir günde...'' lafzıyla rivayet etti. Ravh da aynı isnadla bunu: " ... Bunun karşılığı dinar ve dirhemin bulunmayacağı bir günde kendisinden alınmadan ...'' ibaresiyle aktardı.

 

[Sahih]